Video pazarlama basitçe, video kullanarak gerçekleştirilen pazarlama çalışmaları şeklinde tanımlanabilir. Yani videonun pazarlama hedeflerine ulaşmada bir araç olarak kullanılması diyebiliriz. Kullanacağınız video bir tanıtım filmi, ürün anlatımı, kısa anlık çekim, hikaye, animasyon veya kurgu içeren bir reklam filmi olabilir.

Esasında “Video Pazarlama” terimi yerine “Pazarlama Aracı Olarak Video” söylemini kullanmak anlam açısından daha doğru olur. Çünkü pazarlama aşamalara sahip bütünsel bir süreçken, video bu süreçte kullanılan bir araçtır.

Hem de oldukça etkili bir araç. Tutarlı strateji, uygun mecra ve doğru içerik bir araya geldiğinde yüksek etkili işler yaratılabildiğini birçok örnekte görüyoruz. Tersten ifade edersem; aklınıza gelen her başlıkta videolar çekip yayınlamak pazarlama aracı olarak videonun doğru kullanımı değildir.

Neden Video?

Google’dan sonra dünyanın en büyük arama motoru nedir dendiğinde çoğu kişi Bing, Baidu veya Yandex gibi cevaplar veriyor. Fakat Dünya’nın ikinci en büyük arama motoru, tek fonksiyonu video yayını olan YouTube’a ait.

YouTube Dünya’nın en çok ziyaret edilen 2. sitesi ve bunun yanında 2 milyardan fazla aktif üyesiyle Facebook’tan sonra en çok aktif üyeye sahip platform konumunda. Video izlenme süresi ise günlük 1 milyar saatin üstünde.

Facebook, Instagram, LinkedIn gibi sosyal ağlarda da video paylaşımı ve tüketimi ciddi oranlara ulaşmış durumda. Bu mecralar video üretim ve tüketimini artırmaya yönelik hamleler yapmaya ve yeni özellikler sunmaya da devam ediyor.

Saydıklarım en bilinen örnekler. Tabanı video olan TikTok, Twitch gibi mecraları da hesaba kattığımızda hacim katlanarak artıyor. Bu verileri gördükten sonra videonun önemini artık kimsenin sorgulamayacağını umuyorum.

Neden video diye sormuştuk? Cevap basit: Çünkü insanlar izliyor!

Pazarlama Aracı Olarak Videonun Önemi

İletişim, teknolojiyle birlikte kolaylaşıp hızlandı. Yeni internet mecraları sayesinde sesimizi duyurma şansı bulduk. Küçük büyük tüm kuruluşlar hedef kitlelerine kolayca erişip mesajlarını iletebiliyor artık. Fakat bu iletişim araçları çağının bir de yan etkisi var: “İçerik Kalabalığı”.

Türkiye’de her gün milyonlarca sosyal medya paylaşımı yapılıyor. Bu karmaşada fark edilmeniz kolay değil. İlgisini çekmeyi başarsanız bile hızlı tüketime kapılan dijital çağ insanının size ayıracak vakti ve dikkati pek yok. Bu nedenle atik olmalı, kullanıcının ilgisini canlı tutarak mesajınızı en kısa yoldan iletmelisiniz. Bunu sağlayabileceğiniz en zengin araç ise video.

Video; birden çok duyuya dokunup istenen mesajı hızlı şekilde iletme kabiliyetine sahip. Ortalama 15 dakikada okunacak hikayeyi 30 saniyelik çekime sığdırabilirsiniz. Üstelik bunu yaparken yazı, hareket ve efektlerle dikkati koruyup ses ile de satın alma kararlarında çok büyük etkisi olan duygusal aktarımı sağlayabilirsiniz.

Böylelikle üç temel öğrenme stilinden (görsel, işitsel, dokunsal) ikisini aynı anda kullanıp zihinlerde daha derine ilerler, varlığınızı güçlendirirsiniz.

Video pazarlamanın artıları

• Video dikkat çekicidir. Günümüzde en çok tüketilen içerik türüdür.
• Hikayenizi hızlı ve etkili anlatma imkanı sunar.
• Kullanıcılara kolaylık sağlar. Örneğin bir ürün kurulum videosu sayfalarca süren şema çizimlerini çözmekten çok daha pratiktir.
• Doğru konumlandırılan videolar satın alma sürecini hızlandırır. Ürününüzün ne kadar sağlam olduğunu test eden bir video güven verecektir.
• Farklı duyulara hitap etme imkanı tanır. Her zihin bilgiyi aynı şekilde işlemez. Kimileri okuduğunu daha hızlı algılarken, kimi insanlar gördüklerini ya da duyduklarını daha çabuk algılarlar. En iyi mesaj ise tüm duyulara ve hatta duygulara hitap edendir.

Video pazarlamanın eksileri

• Yayınladığınız videoları güncellemek sorunlara yol açabilir. Bir videoda değişiklik yaptığınızda yayındaki videoyu silip güncel halini tekrar yüklemeniz gerekir. Web sitenizdeki tanıtım filminizde sorun olmasa da, YouTube veya sosyal ağlarda izlenme geçmişinizi ve bağlı avantajları (öne çıkma vb.) kaybedersiniz.
• Üretimi nispeten zahmetlidir ve zaman alır. Küçük bütçelerle başarılı işler yapılabilse de, yazı ve fotoğraf gibi içerik türlerinden daha fazla enerji gerektirir.
• Cihaz, donanım ve internet bağlantı kısıtları erişimi düşürebilir. Küçük ekranlı telefona veya limitli data paketine sahip kullanıcılar video izlemeyi tercih etmeyebilir. Yanında kulaklığı olmayanlar ise toplu alanlarda rahatsızlık yaratmamak için video izlemeyi tercih etmeyecektir.
• Kullanıcı için içeriği işlemesi zordur. Yazılı içerikte herhangi bir başlığı veya kelimeyi aratabilir, bulunduğu bölüme hemen ulaşabilirsiniz. Videodaysa aranan kısma ulaşmak için biraz kurcalamak gerekir.

Göze batan zorlukları olsa da, pazarlama aracı olarak videonun avantajlarından faydalanmayı bilenler büyük gelişim sağlamaya devam edecek. Videonun her çalışmada olması gerektiğini ezbere iddia etmek doğru olmaz. Fakat birçok yerde yardımcı araç olarak konumlandırılıp fayda sağlanması mümkün. Profesyonelce kullanıldığındaysa karşılığını misliyle verecektir.